HALK KÜLTÜRÜNDE OYUN MÜZİK DANS ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

17-19 Ekim 2019 GAÜN / MÂVERA KSM

 

Yeryüzünün bilinen en kadim dili, en eski iletişim aracı: oyun, müzik ve dans.

İlk insandan beri kâinatı ve varlığı onlarla anlamaya ve kendisini onlarla anlatmaya çalışıyor insanlık.

Varlığı ve nesneleri oyunlarla öğreniyor insan, anadilini; her dilin ses siteminde kodlanmış olan ilahi müzikle kavrıyor, hayatın ruhunda yarattığı coşkuyu her bir figürüne birer anlam dünyası gizlediği danslarla ortaya koyuyor.

Adeta bir dirilik ve dinçlik pınarı olarak kabul ettiği oyun, müzik ve dansla yaşıyor insanoğlu, onlarla inanıyor, seviyor, bağlanıyor; onlarla gülüyor ve yine onlarla ağlıyor.

 

Oyun, yalnız çocukça birer eğlence aracı değil insanlık için.

Bir felsefe, bir duruş!

Hayatı bir savaş alanı değil, ancak birlikte tadı çıkarılacak bir oyun bahçesi olarak görebilen bireyler, doğru oyunlarla büyümüş olan çocuklar arasından çıkıyor şüphesiz.

 

Müzik, bir ayrışma ve parçalanma vasıtası değil insanlık için.

Herkesin eşit oranda sahibi olduğu bir özgürlükler ülkesi.

Dili, inancı, ırkı, rengi ne olursa olsun, tüm insanlığın gönül telleriyle katıldığı bir büyük şölen sürüp gidiyor tüm zamanlar boyunca.

 

Dans, anlamak için lügatlere mahkûm bir dil değil insanlık için.

Tüm dilleri kendisinde eriten ve onların sıcaklığıyla sanat göklerine yükselen beden dili; insanlığın yazıya geçmemiş hafızası.

Tüm kültürler, binlerce yıldır, doğada var olma mücadelesini ve gelecek nesilleri için adanmışlığını, adeta yeryüzünün dönüş ritmine uydurarak haykırıyor.